1 Ekim 2017 Pazar

Görünenin ardındaki gerçek

       
Çayımı elime aldım. Terasa çıktım. ne görüyorsun diye sordum kendime "gri bir gökyüzü serin ama üşütmeyen bir hava, evler çatılar, biraz yeşillik, arabalar. Dikine binalar." bunun dışında " dedim. sessizlik ardında hareket ,gürültü." yok " bunun dışında. Emre Koyuncuoğlu oyun yazma atölyesinde "her şeyi yazabilir misiniz?"  demişti. Ardındakiler ,buz dağının altı, görünenin görünmeyen yüzü ,sözcüklerin içindeki anlam , anlatmak istediklerim. Galiba zor olan bu. Yine de yavaş yavaş anlatabilirim. Kelimelerin gizemli yollarında dolaşıp bulmaca çözer gibi gördüklerimin ardındakini belki anlatabilirim. Bazen kelimeler yetersiz kalır. O zaman susarım.
        Bugün güneşi göremeyeceğim. Sadece bulutlar. Bir yerde okumuştum. Hiç bir gökyüzü diğerine benzemez. Bulutların dansını izlemeliyim. Arada bir ışık umut aramalıyım. Ya da yalın gerçekliği kabul edip ardında yatanları aramaktan vazgeçmeliyim.
       Bedenimin isyanı başladı. Kalçamda içten içe gelen bir sızı. Dizler bizde varız diyor. Bedenimi değil ruhum konuşsun diyorum. Duygular ön plana çıksın. Plansız programsız. İşleri ertelemek istiyorum. İçimden geldiği gibi davranmak. Hemen engeller çıkıyor.
       Azıcık hayata espri katmak gerek. Sevimli evler ,yollar, arabalar yapsaydık nasıl? olurdu. Gülen evler  ya da kahkaha atan bir bina. Gülmeyi unuttuk mu acaba? Çocuk olmak istiyorum. Geriye dönmek. Büyüdüm de ne oldu? diyorum. Bildiğim gerçeklik beni üzüyor. "Daha az şey bilseydim diyorum " kendime. Tek bir şey biliyorum oda hiç bir şey."  Zihin sayfamı sıfırlıyorum. Bembeyaz boş bir sayfa. İçimdeki ben "boşluk " diyor. Boşluğun içini bir süre doldurmuyorum. Sonra zamana bırakıyorum. Şimdi rüzgar esiyor güneş yüzünü gösteriyor. Zamanın rüzgarı bakalım bana neler hazırlamış.

                                                                 Sinop arka deniz
                                                                              Mağusa

4 yorum:

  1. Beni gülümsettin. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. Bence de alışılmışın dışına çıksak çok iyi olurdu. İçimizdeki boşlukları doldurmak adına. Biz görünen şeylerin müptelası olmuşuz, ince detaylardan ve duyarlı paylaşımlardan uzak yaşamayı tercih ediyoruz. Oysa en güzel fikirler çocuklardan çıkar. Çünkü onların devasa kaygıları yoktur.

    Paylaşım için teşekkürler, güzel bir gün dileklerimle...

    YanıtlaSil
  3. hayat işteee böylee :)

    YanıtlaSil
  4. Bazen bende beyni resetlemek istiyorum ama mümkün olmuyor....

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...