11 Mart 2018 Pazar

Eskişehir

       Uzun zaman oldu. Elime fotoğraf makinasını alıp bir yerlere kaçmayı. Fotoğrafçı arkadaşlar Eskişehir deyince ( Biraz esnek olmak gerek dedim. Tekliflerde hayır yerine biraz düşüneyim. Neden olmasın. Kabul ettim. ) Baharın bize göz kırptığı güzel hafta sonunda hızlı trenin ilk sabah erken seferi  6.30 için yollara düştük. Yarı uykulu bir şekilde kısa süre içinde Eskişehir'e vardık. Bizi bekleyen servise binip Sazova Park' ına doğru yola çıktık. Kuşlardan
sonra parkı biz açtık. Kuğular, temiz hava, fotoğrafçı arkadaşlar ve bolca fotoğraf.
Daha öncede gelmiştim.,,aynı yerleri fotoğraflamak hoşuma gitmedi. Hayvanat bahçesine keşke gitseydim. Bir sonraki gelişimde inşallah giderim.
Oğlum Eskişehir'de okumuştu. Geçen yıl damadın konserine gitmiştik. Gençler Porsu'ğun kenarına çimlere uzanmışlar. İnsanlar güneşin sıcaklığını ruhlarında bedenlerinde hissetmek için kendilerini çay bahçelerine, kafelere, sokaklara atmışlar. Hepimiz sanki sevgiliye yeniden kavuşmak gibi baharı dört gözle bekliyoruz.İçimiz kıpır kıpır. Çocuk olmak istiyoruz. Kızgınlıklarımızı, ön yargılarımızı unutmak için çaba gösteriyoruz. Yeniden doğmuşuz gibi. Güneşin sıcaklığı içimizi ısıtırken sevgimizin içten samimi doğal olduğuna inanıyoruz. Yarınlara kalan ertelenmiş yaşantılarımızı erik açan çiçeğin içinde arıyoruz.

















3 yorum:

  1. Ben de Eskişehir'de okuyorum, çok güzel kareler almışsınız şehirden :)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba bloğunuzu yeni keşfettim her bir kare çok güzel takibime aldım bende beklerim iyi günler..

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...